biriyle olmanın yalnızlığı
açılır ve kapanır kapılar
her gece birbiri ardına
pencereyi aç, perdeyi çek
aynı elle.
eğer aynı eve geleceksen
yaşamak
yılışık bir gölge gibi nereye gitsen yanında.
odadaki melekleri görmek için
kısık gözlerle dolaşman saydam bir kapı açıyor gecede
“ben yoktum önceden, şimdiyse
hiç olmadığım kadar varım burada
işte bileklerim, bir asma dalı kadar narin
ve yüzüm; senin aynanda…”
yağmurlar gelecektir, yakın artık
suya kavuşmanın özlemi toprakta
biriyle olmanın yalnızlığını
hep başka biriyle doldurdun hayatında.
______________________
la solitudine di non essere soli
le porte si aprono e chiudono
una dopo l’altra, notte dopo notte
apri la finestra e tira le tende
con una mano sola
se vieni nella mia casa
la vita ti starà
sempre di fianco
come un’ombra adesiva.
il tuo aggirarti a occhi semichiusi
per avvistare
gli angeli nella stanza
apre una porta trasparente sulla notte
“prima non esistevo, ora invece
esisto più che mai
ecco i miei polsi fragili come tralci
e il mio volto nel tuo specchio”
si approssima la pioggia, si avvicina
la nostalgia del terreno per l’acqua
la solitudine di non essere soli
ogni volta la colmi con un altro
(Da Lacivert Bir Oyundu İkimiz Arasında, Premio di Poesia Arif Damar 2011; traduzione di Nicola Verderame)